Taraflardan birinin merkezimize başvurması suretiyle diğer taraflarla gerekli temaslar sağlanarak kabul edilmesi halinde ilk oturum günü planlanmakta, bu oturumda gerekli bilgilendirmeler ve tarafların kabulü sonrası müzakere oturumlarına geçilmektedir. Dava şartı arabuluculukta ise tarafların birisin başvurusu ile süreç başlatılmakta karşı taraflarla usulüne uygun davetlerle süreç ilerletilmekte ve karşı taraf usulüne uygun davetiye tebliğlerine rağmen sürece katılmaktan imtina ettiği takdirde karşı taraf yasal sonuçlarına katlanmak zorunda kalarak süreç anlaşmama olarak sonlandırılmakta ve dava şartı yerine getirilmiş olmaktadır.
Dava şartı zorunlu arabuluculukta sürece mazeretsiz olarak katılmayan taraf, uyuşmazlığın yargıya intikal etmesi halinde kendisini vekil ile temsil ettirmesi sonrasında lehine taraf vekalet ücretine hükmedilmeyeceği gibi davayı kendisi kazansa dahi tüm yargılama giderlerinden ve arabulucuk ücretinden sorumlu olmaktadır.
Arabuluculuk sürecinde usul, taraflarca emredici hukuk kurallarına riayet etmek şartıyla serbestçe takdir ve tayin edilebilmektedir.
Arabuluculuk sürecinde ilk toplantı ve bu toplantıda tarafların anlaşması halinde müzakereler çeşitli oturumlarda ele alınmaktadır. Gerektiğinde oturumlara ara verilip başkaca oturumlar yapılabilmektedir.
Görüşmelerde teknolojiden de istifade edilmek suretiyle online görüşmeler ve telekonferans yoluyla görüşmeler de gerçekleştirilebilmektedir.
Arabulucunun görevi çözüm bulmak değil tarafların kendi çözümlerini bulmalarında aldığı özel eğitimlerden yararlanarak uygulayacağı tekniklerle yardımcı olmak ve tarafların sağlıklı iletişimlerini temin ederek menfaatlerinin farkına gerçek manada varmalarını sağlamaktır.
Arabuluculuk iradi olarak devam edilen bir süreçtir. Süreçte ne taraflar ne de arabulucu tarafları bir anlaşmaya zorlayamaz.
Taraflar süreç sonunda anlaşmak, anlaşmamak, sürece devam etmek, etmemek bakımından tamamen özgürdür.
Müzakereler genel görüşme yoluyla olabileceği gibi özel görüşmeler yoluyla da gerçekleştirilebilir.
Süreç kazan-kazan prensibinde cereyan etmekte ve kaybedeni olmamaktadır.
Bağımsız arabulucu taraflar arasında eşitliği gözeterek süreci yönetmek zorundadır.
Arabulucu taraflar arasında ağır güç dengesizliği olduğu kanaatine vardığında kanun uyarınca süreci sonlandırabilmektedir.
Süreç boyunca ileri sürülen bilgi ve belgelerin gizliliği asıldır.
Müzakereler sırasında ileri sürülen görüş, öneri ve tekliflerin süreçte bir anlaşmama olması halinde yargı önünde ileri süren kişinin aleyhinde delil etmeyeceği yasanın amir hükümlerindedir. Taraflar bu hüküm doğrultusunda bir anlaşma adına çekinmeden çözüm önerileri oluşturabileceklerdir.
Süreçte ifade edilen bir kısım bilgiler anlaşmama halinde yargılama safahatında delil olarak kullanılamayacaktır.
Sürecin gizliliği prensibi doğrultusunda tarafların ticari bir kısım sır ve bilgilerinin kamuya ifşasının da önüne geçilmiş olmaktadır.
Arabulucuk süreci boyunca hak düşümü ve zamanaşımı süreleri durmakta ve anlaşma olmaması halinde taraflar hiçbir şey kaybetmemektedir.
Dava şartı arabuluculuk sürecinde anlaşmaya varılamaması halinde tarafların hiçbir masrafı olmamaktadır.
Anlaşma halinde ise Arabuluculuk ücret tarifesine göre belirlenecek arabuluculuk ücretinden, taraflar başkaca bir şekilde anlaşmadıkları takdirde yarı yarıya sorumlu olacaklardır.
Süreci yürüten arabulucu, anlaşma olmayıp uzlaşmazlık yargıya konu edildiğinde tarafların avukatlığını yapamayacağı gibi taraflarca tanık olarak da gösterilemez.
Arabuluculuk süreci, tarafların mutabakatla belirledikleri bir ortamda genellikle de uygun fiziki mekana sahip ferah ve huzurlu arabuluculuk merkezlerinde icra edilmektedir.
Arabuluculuk Merkezimizde, mahkeme ortamından farklı çay ve kahve ikramları ortamında uyuşmazlık müzakereleri yürütülmekte ve taraflar mahkemelerden farklı olarak kendilerini tam olarak ifade edebilmektedir.
Mahkemelere gitmeye gerek kalmadan dostane bir sohbet ortamında uyuşmazlık ele alınmakta ve anlaşma ile mahkeme ilamı hükmünde bir belge elde edilmekte icra edilebilirlik şerhi alındığında da mahkeme kararı gibi icraya konu edilebilmektedir.
Anlaşma belgesi ile çözüme kavuşan uyuşmazlık bir daha dava konusu edilememektedir.